Sana bir şey söyleyeceğim. Uçan iki kızarmış tavuk gördüm; hızla uçtular ve göğüsleri cennete, sırtları cehenneme dönmüştü ve bir örs ve bir değirmen taşı Ren Nehri'nin üzerinde güzelce, yavaşça ve nazikçe yüzdüler ve bir kurbağa Whitsuntide'da buzun üzerinde oturdu ve bir saban demiri yedi. Bir tavşan yakalamak isteyen üç adam koltuk değnekleriyle ve sırıklarla yürüdü; biri sağırdı, ikincisi kördü, üçüncüsü dilsizdi ve dördüncüsü adımını bile atamazdı. Nasıl yapıldığını bilmek ister misin? Önce kör adam tavşanın tarlada koştuğunu gördü, dilsiz olan topal olana seslendi ve topal olan onu boynundan yakaladı. Karada yelken açmak isteyen bazı adamlar vardı ve yelkenlerini rüzgara doğru açtılar ve büyük tarlaların üzerinden yelken açtılar. Sonra yüksek bir dağın üzerinden yelken açtılar ve orada feci şekilde boğuldular. Bir yengeç, tam hızla kaçan bir tavşanı kovalıyordu ve çatının tepesinde oraya tırmanmış bir inek yatıyordu. O ülkede sinekler buradaki keçiler kadar büyüktür. Pencereyi açın ki yalanlar dışarı uçsun. Jacob ve Wilhelm Grimm'den, Household Tales, çev. Margaret Hunt (Londra: George Bell, 1884)